Sevgili Szutest Paydaşları,
Szutest Bülten’i Haziran ayı itibariyle yayınlamaya başladık ve iki ayda bir birlikte olacağız. Bu bülten hem şirket çalışanlarımız hem de siz değerli müşteri ve paydaşlarımız arasında iletişim köprüsü olacak. Ben her sayımızda profesyonel hayatımızda karşımıza çıkan yönetsel sorun, kavram, yöntemler ve bu olguların kendi organizasyonumuzdaki yansımalarıyla ilgili görüşlerimi sunmaya çalışacağım.
İlk sayımızda, şirketleri birbirinden ayıran en önemli özellik olan “şirket kültürü” konusundaki bulgularımı aktarmak istiyorum.
Kültür, “Bir grup insan tarafından oluşturulmuş ve kuşaktan kuşağa geçen yaşam biçimlerinin tümü” olarak tanımlanıyor. Şirket organizasyonlarındaki alışkanlıklar ise “kurum kültürü” adını alıyor. Kurum kültürü değişimin önündeki en büyük engel veya gelişimin destekçisi olabiliyor. Kurum kültürüne ne girdi verirseniz o çıktıyı alıyorsunuz.
Zayıf bir kültürde çalışırken “doğru olanı” yapmaktansa, “kendimiz için doğru olanı” yaparız. Zayıf karaktere sahip bir kültürde, insanlar ancak entrikaların üstesinden gelebildikleri, kendi başarılarını kendileri yücelttikleri ve kendi arkalarını kendileri korudukları sürece güvende olabileceklerini hissederler. Nasıl ki karakterimiz arkadaşlarımıza karşı sahip olduğumuz değeri tanımlıyorsa, bir şirketin kültürü de onu tanıyanlara karşı değerini tanımlar.
Kendi davranışlarının sorumluluğunu almayan çalışanların bulunduğu organizasyonların başına mutlaka kötü şeyler gelir, üstelik bunlar yüksek olasılıkla önlenebilir şeylerdir. Zayıf organizasyonlarda bireyler ister etik dışı davransın ister suç işlesin isterse yalnızca organizasyonun çıkarlarına aykırı bir çalışma içinde olsun, ne kendileri ne de liderleri, içinde bulundukları durumla ilgili sorumluluk almaz. Tam tersine başkalarını suçlarlar.
Performans iner de çıkar da; gerçekten güvenebileceğimiz yegâne şey güçlü bir kültürdür. Güçlü bir karaktere sahip bir şirket, yalnızca onlara para ödeyen ya da kazanç sağlayan insanlara değil, herkese iyi davranmayı teşvik eder.
Güçlü karaktere sahip bir kültürde şirket içindeki insanlar liderleri tarafından korunduklarını yöneticilerinin ve iş arkadaşlarının kendilerini kolladıklarını hissederler. Bir güvenlik çemberinin içinde hatalar korkulacak şeyler değildir. İnsanlar başarılarını ve başarısızlıklarını, bildiklerini ve bilmediklerini paylaştıklarında sonuç; inovasyon ve başarıdır.
Güçlü ve zayıf kurum kültürleri arasındaki farklar ortada, doğal olarak hepimiz güçlü bir kültürün parçası olmayı isteriz. Ancak kültür kontrol edilemez sadece gözlemlenebilir. Kültürel gelişim ne zordur ne de bir sorundur, her an olur ama kendi kendine. Kültürel gelişim projeleri başarısızlığa mahkûmdur. Çünkü:
Bir şirket kültürünü seçemez, hak ettiği kültüre sahip olur.
Szutest yönetimi olarak davranışlarımızın ve kararlarımızın şirket kültürümüz üzerinde ne kadar belirleyici olduğunu biliyor, bu konudaki sorumluluklarımızın bilinci ile hareket ediyoruz. Bu sebeple objektif gerçeklikle kararlar alan, açık iletişime ve çalışanlarının motivasyonuna önem veren, sonuç değil süreç odaklı olan ve aynı zamanda da dinamik bir yönetim anlayışını benimsiyoruz. Temel stratejimiz, çalışanlarıyla bütünleşen, güven iklimini oluşturan ve yetki devrine yatkın bir organizasyon olabilmek.
Mehmet Işıklar
Genel Müdür